Thursday, March 28, 2019

2005' kadar olan Çin Uzay Çalışmaları

Çin’in uzay çalışmaları roket bilimcisi Tsien Hsue-shen ile başlamıştır. 1911 doğumlu Hsue-shen, yirmidört yaşında Amerika’ya gitmiş, MIT ve daha sonra Caltech’de yüksek lisans ve doktora yapmıştır. Caltech’de iken Frank Malina ile birlikte roket teknolojilerinin silah potansiyelini araştırmış ve Amerikan ordusu için roket teknolojileri alanında ArGe çalışmaları yürütmüştür. Soğuk Savaş’ın başladığı sıralarda, Hsue-shen Amerika tarafından komünizm taraftarı olmakla suçlanmış, bu nedenle 1955 yılında ülkeden ihraç edilmiştir. Bunun üzerine Hsue-shen Çin’e geri dönmüş ve gelişinin ertesi yılı Ekim 1956’da, ülkenin komünist lideri Mao Tse-tung Çin uzay çalışmalarını başlatmıştır. Bu kararın, Hsue-shen’in girişimleri ile alınmış olabileceği düşünülmektedir.[2]
1956 yılında Çin, SSCB ile uzay alanında işbirliği antlaşması yapmıştır. Bu işbirliğine göre Çin’e roket ve nükleer teknoloji transferi yapacak olan SSCB, 1960 yılında çeşitli nedenlerle desteğini geri çekerek Çin’i yalnız bırakmıştır.[3] Kendi yetenekleri ile yoluna devam eden Çin, 1960 yılında ilk roket denemesini yapmıştır. 1970 yılında ise bir araştırma uydusunu kendi geliştirdiği Long March-1 roketi ile yakın yörüngeye fırlatmıştır. 1970’lerde Çin, sivil ve askeri uydular geliştirmeye başlamış ancak bu konuda ayrıntılı bilgi mevcut değildir.[4] Bu yıllarda insanlı uzay uçuşları çalışmalarına da başlamış, fakat maliyetin çok yüksek olması nedeni ile iptal etmiştir.[5]
Çin pahalı uzay yatırımlarına bir miktar ekonomik gelir sağlamak için, 1985 yılından itibaren Long March roketi ile diğer ülkelere ve INTELSAT’a fırlatma hizmeti vermeye başlamıştır. İlk olarak 1986 yılında bir Fransız ve bir Alman şirketi için mikroçekim deney düzeneği fırlatmıştır.[6] Çin 2000 yılına kadar onbeş ticari fırlatma yapmış ve bununla toplam yirmiyedi uyduyu yörüngeye yerleştirmiştir. Çin’in roket geliştirme maliyeti batılı ülkelerinkine göre çok düşüktür. Bu nedenle fırlatma ücreti de Ariane ve Amerikan roketlerine göre daha düşüktür. Çin’in yaptığı ticari fırlatmaların ilk on tanesinin her birinin maliyeti (yani her bir roket) 5 milyon ABD doları iken bunların her birisini 50 milyon ABD dolarından pazarlamıştır.[7] Bu rakamlara göre fırlatma sektörü, Çin uzay çalışmaları için çok büyük bir gelir kaynağıdır. 1980’lerin sonlarına doğru Çin roketlerine olan talep, Amerika’daki Challanger kazası, Titan ve Delta roketlerinin inflak[8] etmelerinin ardından artış göstermiştir.[9]
Sovyet’lerin dağılmasının ardından, 1992 yılında Çin, insanlı uzay programını tekrar başlatmıştır. Bunun en önemli nedeni Çin’in Asya’da lider bir ülke olmak istemesidir. 1994 yılında Rusya, bazı havacılık-ve-uzay teknolojilerini Çin’e satmıştır. Bunda SSCB’nin dağılması ve Rusya’nın nakite ihtiyacının olmasının çok büyük bir etkisi vardır. 1995 yılında Çin ve Rusya arasında yapılan antlaşmaya göre Soyuz kapsülü, yaşam destek sistemleri, dokcing (birleşme) teknolojileri, kosmonot giysileri dahil insanlı uzay uçuşu için gerekli Soyuz teknolojileri Çin’e transfer edilmiştir. Ayrıca Çin taikonotları Rusya’da uzay uçuşu için eğitim almışlardır. Çin Soyuz teknolojisini kullanarak Tanrıların Arabaları anlamına gelen, Shenzou uzay aracını geliştirmiştir. Shenzou,  Long March-2F tarafından uzaya fırlatılmıştır.
Çin’in insanlı uzay uçuşları bütünü ile politik olup, gerçek amacı Amerika ve Rusya ile aynı uzay klübüne girmektir. Ancak bazı analizcilere göre bu çalışmalar, Çin’in kaynak israfı yapmasına yol açarak asıl hedefi olan askeri modernizasyon ve uzayın askeri kullanımı ile ilgili çalışmalardan uzaklaşmasına neden olmaktadır.[10] Çin son yaptığı açıklamalara göre, Shenzou-10’u geliştirmeyi ve bununla 2017 yılında Ay’a insanlı yolculuk yapmayı planlamaktadır. Çin’in Ay projesinin temel amacı teknik üstünlüğünü dünyaya göstererek prestij kazanmaktır. Çin bu prestijle yabancı yatırımcılar için daha cazip hale geleceğine inanmaktadır.[11] Ay programının amaçları arasında, Helyum-3 araştırması da vardır.[12] Çin Ay projesiyle, 2018 yılında Ay’a yeniden dönüş yapacağını açıklayan Amerika ile bir yarış niteliği de taşımaktadır.

Çin uzay programının analizi
Çin uzay programı başlangıcından bu yana, hem ülkenin kendi iç koşulları hem de dünyadaki gelişmeler nedeni ile inişler ve çıkışlar yaşamıştır. Çin’li uzay analizcisi Dr. Yanping Chen’e göre Çin uzay çalışmaları dört döneme ayrılmaktadır: 1) 1956-1966 döneminde, Çin Sovyetler’in destek sözü ile uzay çalışmalarına başlamıştır, fakat 1960 yılında SSCB’nin desteğini geri çekmesiyle Çin uzay çalışmalarında yalnız kalmıştır. 2) 1966-1976 döneminde, uzay çalışmaları yavaş bir hızda devam etmiştir. Ancak bu dönemde, Mao ülkede Büyük Proletarya Kültür Devrimi’ni yapmıştır.[13] Devrim nedeni ile pek çok öğrenci teknik okullara gidemediğinden uzay programı için gerekli insan kaynağı yetişmemiştir. Bu durum uzay çalışmalarını önemli ölçüde sekteye uğratmıştır. 3) 1976-1986 döneminde devrimin getirdiği  olumsuz sonuçlar, özellikle eğitimle ile ilgili olanları, yavaş yavaş etkisini azaltmaya başlamıştır. Ayrıca ülkenin yeni lideri uzay politikasını prestij amaçlı değil, ülke ihtiyaçlarını temin edecek şekilde belirlemiştir. Bu nedenle büyük uzay programlarına kaynak ayrılmamıştır.[14] 4) 1986-günümüze kadar olan sürede Çin uzay çalışmalarında yükselişe geçmiştir. 1980’lerin ortalarından itibaren, ticari olarak fırlatma hizmeti vermeye başlamış ve 1990’larda da insanlı uzay programını başlatmıştır. Diğer yandan askeri ve kamusal uzay çalışmaları da devam etmektedir.
Çin uzay çalışmalarından çeşitli yan ürünler (spin-off) elde etmiştir. 1986 yılına kadar toplam 1880 adet yan ürün elde ettikleri ileri sürülmektedir. Uluslararası işbirliği uzay programlarının en önemli parçası olup, yaklaşık yetmiş ülke ile işbirliği yapmıştır. Ayrıca Çin her yolu deneyerek batının teknolojisini transfer etmeye çalışmakla da ünlüdür. Loral ve Hughes davasını[15] araştıran Cox Raporu’na göre Çin’liler, batılı bilimadamları, işadamları ve akademisyenlerle ikili ilişkiler kurmakta ve bu yolla bilgi ve teknoloji transferi yapmaktadır. Gerektiğinde casusluk yöntemlerine de başvurmaktadır. [16]
Ay’a insanlı yolculuk yapmak ve robotik uydu aracı göndermek dahil Çin’in bütün uzay çalışmaları, askeri birimlerin kontrolündedir. Bu durum Çin’in bir uzay gücü haline gelmeye çalıştığı şeklinde de algılanmaktadır. Yapılan spekülasyonlar Çin’in uzayı askeri gücünü konuşlandırmak için kullanmaya çalıştığı ve ileride Tayvan konusunda Amerika ile bir anlaşmazlık çıktığında, bu güçleri kullanacağını iler sürmektedir.[17]
Özetle Çin’in uzay programı üç ana eksen etrafında gelişmektedir: Ulusal güvenliği sağlamak, prestij kazanmak ve ekonomik gelir elde etmek. Çin ulusal güvenliğini güçlendirmenin, sağlam ve istikrarlı bir şekilde sürekli büyüyen bir ekonomi ile mümkün olduğuna inanmakta ve uzay çalışmalarını bu felsefeye göre yürütmektedir.[18]

Uzay yetenekleri
2001 yılı itibarı ile Çin’in en az onbir tane haberleşme uydusu fırlattığı ileri sürülmektedir. Bu uydular kamusal hizmet vermektedir. Ancak aralarında bir kaçının askeri haberleşme uydusu olduğu sanılmaktadır. Çin haberleşme uyduları alanında, haberalma sinyalinin kesintiye uğramasına karşı koruma tekniklerinde ilerleme kaydetmiştir. Ayrıca askeri haberalma uydularında, UHF (ultra-high–frequency) bandı kullanmaya başlamışlardır.[19] Çin 2000 ve 2003 yıllarında, sabit yörüngeye Beidou seyrüsefer uydularını fırlatmış[20] ve bu yörüngede toplam dört adet Beidou seyrüsefer uydusunu sürekli konuşlandırmayı hedeflemektedir. Bu uyduların konum ölçüm hassasiyeti çok düşüktür. Sabit yörünge uydularının sadece izdüşümünün olduğu bölgeye hizmet verebildiği göz önüne alındığında, Çin’in askeri aktivitelerini daha çok bulunduğu bölge civarına sınırlayacağı speküle edilmektedir.[21] Çin’in casus uyduları hakkında mevcut bilgi yoktur. 1975’den 2001’e kadar onyedi tane gözlem uydusu fırlatıldığı, bunların onbeşinin başarılı bir şekilde geri yakalandığı ileri sürülmektedir. Bu uydular dijital değildir; görüntüler, Amerika’nın Corona uydularında olduğu gibi filme kaydedilmektedir. Film bittiğinde uydu (ya da film kapsülü) dünyaya düşürülerek atmosferde yakalanmaktadır. Bu uyduların çözünürlük kalitesi hakkında bilgi yoktur. Şu an Çin, dijital görüntü indirme üzerine çalışmalar yürütmektedir ve 1-m çözünürlükte uydu geliştirdiği sanılmaktadır. Sinyal ve elektronik casus uydu yetenekleri hakkında da bilgi yoktur.[22] Çin Fen-Yung serisi yakın ve sabit yörüngeli meteoroloji uyduları geliştirmiştir.
Çin’in anti-uydular geliştirmeye çalıştığına dair bilgiler mevcuttur ve bu çalışmaların 1980’lerde başladığı sanılmaktadır. Çin’in ASAT geliştirmesindeki temel mantık, Amerika’nın ileri askeri uzay yeteneklerine karşı önlem almaktır. Benzer sistemleri geliştirmek Çin için çok pahalı olacağından, onun yerine karşıt sistemler geliştirerek kendi güvenliğini ya da caydırıcılığını sağlamaya çalışmaktadır.[23] Hong Kong’da yayınlanan Sing Tao Daily gazatesindeki habere göre Çin’in parazit uydular geliştirdiği ileri sürülmektedir. Parazit-uydu hedef uyduya yapışarak, aldığı komutla hedef uyduyu imha etmektedir.

Uzay yapısı[24]
Askeri ve sivil uzay programları tek bir merkezden yürütülmektedir. Teknoloji üretimi de aynı birimler tarafından yapılmaktadır. Çin’in uzay organizasyonu Şekil 2-3’de verilmektedir. Şekilde bahsedilen uzay birimleri şunlardır:
Devlet Konseyi: Konseyde devlet bakanları ve çeşitli komisyonlar bulunmaktadır. Bu konsey 1954 yılında kurulmuştur ve devlet işlerinin genel planlaması ve uygulamasını koordine etmektedir. Uzayla ilgili olarak konseyde Space Leading Grup (SLG) adında bir uzay grubu vardır. 1989 yılında kurulmuştur. Uzay politikalarını belirmekte ve uygulanmasını sağlamaktadır. Amaçlarından birisi de uzay çalışmaları arasında koordinasyon ve uyum sağlamaktır. Yalnız SLG’nin bugün için rolünün tam olarak ne olduğu bilinmemektedir.
The Commission of Science, Technology and Industry for National Defense (COSTIND): Devlet Konsey’i içinde olup askeri ve sivil uzay projelerini, stratejik silah programları vs. belirlemektedir.


Şekil 23 Çin uzay organizasyonu. [25]

China National Space Administration (CNSA): Çin’in uzayla ilgili uluslararası ilişkilerini yürütür. Çin’in yurtdışına açılımını sağlayan bağlantı noktasıdır; bir nevi uzay ajansı gibi çalışır. CNSA ve CASC arasında personel alışverişi yapılmaktadır.
China Aerospace Corporation (CASC): Projeler COSTIND tarafından belirlenir ve CASC ise uygulamasını yapar. CASC, CNSA’nın aksine ülke içindeki uzayla ilgili işleri yürütür. CASC’da 270 binden fazla kişi çalışmaktadır. Bunun 100 binden fazlası mühendistir. CASC ayrıca, tüketicilere yönelik sivil teknolojiler de geliştirmektedir. Bunlar arasında bilgisayarlar, haberleşme ve elektronik ürünleri vardır.
China Great Wall Industry Corporation (CGWIC): CASC’a bağlı olup, Long March roketlerini kullanarak dünya pazarına ticari fırlatma hizmeti vermektedir.
China Aerospace Machinery and Electronics Corporation (CAMEC): CASC’a bağlı, elektronik ürünler ve makinalar üretmektedir.
China Aerospace Science and Technology Corporation (CASTC): Hiyerarşik olarak CASC’a bağlıdır. CASTC altında üç ayrı organizasyon yer almaktadır. Bunlardan China Academy of Space Technology (CAST) uydu geliştirmekte; China Academy of Launch Vehicle Technology (CALT), uzay fırlatma araçlarını geliştirmekte; ve Shanghai Academy of Spaceflight Technology (SAST) uydu geliştirmektedir.

Sonuçlar
Çin’in ilk başlangıçtaki uzay çalışmaları ihtiyaç kaynaklıdır. Ancak son yıllarda prestij amaçlı çalışmalara başlamıştır. Bunun ardındaki en önemli motivasyon Çin’in Asya’daki liderlik arayışıdır. Çin aynı zamanda işbirliğine çok açık bir ülkedir ve yetmişden fazla ülke ile işbirliği yaptığı söylenmektedir.
Ekonomik olarak sürekli büyüme gösteren Çin, uzay teknolojilerinin pazarlanmasına da çok büyük önem vermektedir. İş gücünün ucuz olması nedeniyle, uzay teknolojilerinin maliyeti batıya göre daha azdır. Bu da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için daha ucuza tenoloji transferi yapmak için bir fırsattır. Diğer yandan teknoloji geliştirme maliyetinin düşük olmasının tek başına hiç bir anlamı yoktur. Çin’in sahip olduğu teknolojinin seviyesi, bunu hangi fiyattan pazarlayacağı ve teknoloji transferi konusundaki yaklaşımları da Türkiye gibi uzay altyapısı kurmaya çalışan ülkeler için çok önemli diğer etkenlerdir.




[1] Çin’in uzay çalışmaları hakkında çok fazla yayımlanmış bilgi bulunmamaktadır. Özellikle askeri uzay programları ve harcamaları gibi konular, Çin tarafından gizli tutulmaktadır.
[2] Thompson ve Morris, s. 1-5.
[3] “China and the Second Space Age,” Futron Corporation, 15 Ekim 2003.
[4] Marcia S. Smith, “China’s Space Program: A Brief Overview Including Commercial Launches of U.S.-Built Satellites,” Congressional Research Service Report (Washington, D.C.: The Library of Congress, 23 Haziran 1998), s. 1-11.
[5] “China and the Second Space Age.”
[6] Smith, s. 1-11.
[7] Thompson ve Morris, s. 5.
[8] Bir hipoteze göre 1986 ve 1987’lerde Amerika’daki roket fırlatmalarının başarısız olmasının nedeni, bu roketlerin nasıl çalıştığını iyi bilen roket uzmanlarının emekli olmasıyla yerlerine geçen yeni uzmanların yeterli bilgi ve deneyime sahip olmamasıdır. Ref. Stephen B. Johnson, Management of Space Enterprise.
[9] Thompson ve Morris, s. 5.
[10] Leonard David, “The Next Great Leap Forward - China Readies Shenzhou 4,” Space.comNews, http://www.space.com/missionlaunches/shenzhou_update_020830.html.
[11] “China and the Second Space Age.”
[12] “China Eyes 2017 Moon Landing,” CNN, Science and Space News, 4 Ekim 2005.
[13] Yabancı literatürlerde “Great Proletarian Cultural Revolution” olarak geçmektedir.
[14] Thompson ve Morris, s. 4-5.
[15] Loral ve Hughes olayı Bölüm 2.3. Politik ve Yasal Düzenlemeler’de ayrıca anlatılmaktadır.
[16] Thompson ve Morris, s. 8.
[17] “A Future for U.S.-China Space Cooperation?” Space News, 13 Aralık, 2004,
[18] Thompson ve Morris.
[19] İbid, s. 21.
[20] Encyclopedia Astronautica, “Beidou,” http://www.astronautix.com/craft/beidou.htm. Ziyaret tarihi 14 Aralık 2005.
[21] İbid., s. 21-22.
[22] İbid, s. 22.
[23] Phillip Saunders, Jing-dong Yuan, Stephanie Lieggi ve Angela Deters, “China's Space Capabilities and the Strategic Logic of Anti-Satellite Weapons,” Center for Nonproliferation Studies, 22 Temmuz 2002. http://cns.miis.edu/pubs/week/020722.htm.
[24] Thompson ve Morris, s. 1-14.
[25] Gil Siegert, “The Chinese Space Program.” Report of the Commission To Assess The Ballistic Missile Threat To The United States. Pursuant to Public Law 201 104th Congress. 15 Temmuz 1998. Appendix III: Unclassified Working Papers;    The Nuclear Threat Initiative , “China Aerospace Corporation Organization (CASC),”  http://www.nti.org/db/china/casc.htm,  Ziyaret tarihi 20 Aralık 2005; Robert Peckyno ve Eligar Sadeh, “Politcal and Policy Evolution of Chinese Lunar Plan,” IAF Conference Paper, 2004.

No comments:

Post a Comment