Çin’in uzay çalışmaları roket
bilimcisi Tsien Hsue-shen ile başlamıştır. 1911 doğumlu Hsue-shen, yirmidört
yaşında Amerika’ya gitmiş, MIT ve daha sonra Caltech’de yüksek lisans ve
doktora yapmıştır. Caltech’de iken Frank Malina ile birlikte roket
teknolojilerinin silah potansiyelini araştırmış ve Amerikan ordusu için roket
teknolojileri alanında ArGe çalışmaları yürütmüştür. Soğuk Savaş’ın başladığı
sıralarda, Hsue-shen Amerika tarafından komünizm taraftarı olmakla suçlanmış,
bu nedenle 1955 yılında ülkeden ihraç edilmiştir. Bunun üzerine Hsue-shen Çin’e
geri dönmüş ve gelişinin ertesi yılı Ekim 1956’da, ülkenin komünist lideri Mao
Tse-tung Çin uzay çalışmalarını başlatmıştır. Bu kararın, Hsue-shen’in
girişimleri ile alınmış olabileceği düşünülmektedir.[2]
1956 yılında Çin, SSCB ile uzay
alanında işbirliği antlaşması yapmıştır. Bu işbirliğine göre Çin’e roket ve
nükleer teknoloji transferi yapacak olan SSCB, 1960 yılında çeşitli nedenlerle
desteğini geri çekerek Çin’i yalnız bırakmıştır.[3]
Kendi yetenekleri ile yoluna devam eden Çin, 1960 yılında ilk roket denemesini
yapmıştır. 1970 yılında ise bir araştırma uydusunu kendi geliştirdiği Long
March-1 roketi ile yakın yörüngeye
fırlatmıştır. 1970’lerde Çin, sivil ve askeri uydular geliştirmeye başlamış
ancak bu konuda ayrıntılı bilgi mevcut değildir.[4] Bu
yıllarda insanlı uzay uçuşları çalışmalarına da başlamış, fakat maliyetin çok
yüksek olması nedeni ile iptal etmiştir.[5]
Çin pahalı uzay yatırımlarına bir
miktar ekonomik gelir sağlamak için, 1985 yılından itibaren Long March roketi
ile diğer ülkelere ve INTELSAT’a fırlatma hizmeti vermeye başlamıştır. İlk
olarak 1986 yılında bir Fransız ve bir Alman şirketi için mikroçekim deney
düzeneği fırlatmıştır.[6]
Çin 2000 yılına kadar onbeş ticari fırlatma yapmış ve bununla toplam yirmiyedi
uyduyu yörüngeye yerleştirmiştir. Çin’in roket geliştirme maliyeti batılı
ülkelerinkine göre çok düşüktür. Bu nedenle fırlatma ücreti de Ariane ve
Amerikan roketlerine göre daha düşüktür. Çin’in yaptığı ticari fırlatmaların
ilk on tanesinin her birinin maliyeti (yani her bir roket) 5 milyon ABD doları iken
bunların her birisini 50 milyon ABD dolarından pazarlamıştır.[7] Bu
rakamlara göre fırlatma sektörü, Çin uzay çalışmaları için çok büyük bir gelir
kaynağıdır. 1980’lerin sonlarına doğru Çin roketlerine olan talep, Amerika’daki
Challanger kazası, Titan ve Delta roketlerinin inflak[8]
etmelerinin ardından artış göstermiştir.[9]
Sovyet’lerin dağılmasının
ardından, 1992 yılında Çin, insanlı uzay programını tekrar başlatmıştır. Bunun en
önemli nedeni Çin’in Asya’da lider bir ülke olmak istemesidir. 1994 yılında
Rusya, bazı havacılık-ve-uzay teknolojilerini Çin’e satmıştır. Bunda SSCB’nin
dağılması ve Rusya’nın nakite ihtiyacının olmasının çok büyük bir etkisi vardır.
1995 yılında Çin ve Rusya arasında yapılan antlaşmaya göre Soyuz kapsülü, yaşam
destek sistemleri, dokcing (birleşme) teknolojileri, kosmonot giysileri dahil
insanlı uzay uçuşu için gerekli Soyuz teknolojileri Çin’e transfer edilmiştir.
Ayrıca Çin taikonotları Rusya’da uzay uçuşu için eğitim almışlardır. Çin Soyuz
teknolojisini kullanarak Tanrıların
Arabaları anlamına gelen, Shenzou uzay
aracını geliştirmiştir. Shenzou, Long March-2F tarafından uzaya fırlatılmıştır.
Çin’in insanlı uzay uçuşları
bütünü ile politik olup, gerçek amacı Amerika ve Rusya ile aynı uzay klübüne
girmektir. Ancak bazı analizcilere göre bu çalışmalar, Çin’in kaynak israfı
yapmasına yol açarak asıl hedefi olan askeri modernizasyon ve uzayın askeri
kullanımı ile ilgili çalışmalardan uzaklaşmasına neden olmaktadır.[10]
Çin son yaptığı açıklamalara göre, Shenzou-10’u
geliştirmeyi ve bununla 2017 yılında Ay’a insanlı yolculuk yapmayı
planlamaktadır. Çin’in Ay projesinin temel amacı teknik üstünlüğünü dünyaya
göstererek prestij kazanmaktır. Çin bu prestijle yabancı yatırımcılar için daha
cazip hale geleceğine inanmaktadır.[11]
Ay programının amaçları arasında, Helyum-3 araştırması da vardır.[12]
Çin Ay projesiyle, 2018 yılında Ay’a yeniden dönüş yapacağını açıklayan Amerika
ile bir yarış niteliği de taşımaktadır.
Çin uzay programının analizi
Çin uzay programı başlangıcından
bu yana, hem ülkenin kendi iç koşulları hem de dünyadaki gelişmeler nedeni ile
inişler ve çıkışlar yaşamıştır. Çin’li uzay analizcisi Dr. Yanping Chen’e göre
Çin uzay çalışmaları dört döneme ayrılmaktadır: 1) 1956-1966 döneminde, Çin Sovyetler’in destek sözü ile uzay
çalışmalarına başlamıştır, fakat 1960 yılında SSCB’nin desteğini geri çekmesiyle
Çin uzay çalışmalarında yalnız kalmıştır. 2) 1966-1976 döneminde, uzay çalışmaları yavaş bir hızda devam
etmiştir. Ancak bu dönemde, Mao ülkede Büyük Proletarya Kültür Devrimi’ni
yapmıştır.[13]
Devrim nedeni ile pek çok öğrenci teknik okullara gidemediğinden uzay programı
için gerekli insan kaynağı yetişmemiştir. Bu durum uzay çalışmalarını önemli
ölçüde sekteye uğratmıştır. 3) 1976-1986 döneminde
devrimin getirdiği olumsuz sonuçlar,
özellikle eğitimle ile ilgili olanları, yavaş yavaş etkisini azaltmaya
başlamıştır. Ayrıca ülkenin yeni lideri uzay politikasını prestij amaçlı değil,
ülke ihtiyaçlarını temin edecek şekilde belirlemiştir. Bu nedenle büyük uzay
programlarına kaynak ayrılmamıştır.[14]
4) 1986-günümüze kadar olan sürede Çin
uzay çalışmalarında yükselişe geçmiştir. 1980’lerin ortalarından itibaren,
ticari olarak fırlatma hizmeti vermeye başlamış ve 1990’larda da insanlı uzay
programını başlatmıştır. Diğer yandan askeri ve kamusal uzay çalışmaları da
devam etmektedir.
Çin uzay çalışmalarından çeşitli
yan ürünler (spin-off) elde etmiştir. 1986 yılına kadar toplam 1880 adet yan
ürün elde ettikleri ileri sürülmektedir. Uluslararası işbirliği uzay
programlarının en önemli parçası olup, yaklaşık yetmiş ülke ile işbirliği
yapmıştır. Ayrıca Çin her yolu deneyerek batının teknolojisini transfer etmeye
çalışmakla da ünlüdür. Loral ve Hughes davasını[15]
araştıran Cox Raporu’na göre
Çin’liler, batılı bilimadamları, işadamları ve akademisyenlerle ikili ilişkiler
kurmakta ve bu yolla bilgi ve teknoloji transferi yapmaktadır. Gerektiğinde
casusluk yöntemlerine de başvurmaktadır. [16]
Ay’a insanlı yolculuk yapmak ve
robotik uydu aracı göndermek dahil Çin’in bütün uzay çalışmaları, askeri
birimlerin kontrolündedir. Bu durum Çin’in bir uzay gücü haline gelmeye
çalıştığı şeklinde de algılanmaktadır. Yapılan spekülasyonlar Çin’in uzayı
askeri gücünü konuşlandırmak için kullanmaya çalıştığı ve ileride Tayvan
konusunda Amerika ile bir anlaşmazlık çıktığında, bu güçleri kullanacağını iler
sürmektedir.[17]
Özetle Çin’in uzay programı üç
ana eksen etrafında gelişmektedir: Ulusal güvenliği sağlamak, prestij kazanmak
ve ekonomik gelir elde etmek. Çin ulusal güvenliğini güçlendirmenin, sağlam ve
istikrarlı bir şekilde sürekli büyüyen bir ekonomi ile mümkün olduğuna
inanmakta ve uzay çalışmalarını bu felsefeye göre yürütmektedir.[18]
Uzay yetenekleri
2001 yılı itibarı ile Çin’in en az onbir tane haberleşme uydusu
fırlattığı ileri sürülmektedir. Bu uydular kamusal hizmet vermektedir. Ancak
aralarında bir kaçının askeri haberleşme uydusu olduğu sanılmaktadır. Çin
haberleşme uyduları alanında, haberalma sinyalinin kesintiye uğramasına karşı
koruma tekniklerinde ilerleme kaydetmiştir. Ayrıca askeri haberalma
uydularında, UHF (ultra-high–frequency) bandı kullanmaya başlamışlardır.[19] Çin
2000 ve 2003 yıllarında, sabit yörüngeye Beidou seyrüsefer uydularını fırlatmış[20] ve
bu yörüngede toplam dört adet Beidou seyrüsefer uydusunu sürekli
konuşlandırmayı hedeflemektedir. Bu uyduların konum ölçüm hassasiyeti çok
düşüktür. Sabit yörünge uydularının sadece izdüşümünün olduğu bölgeye hizmet
verebildiği göz önüne alındığında, Çin’in askeri aktivitelerini daha çok
bulunduğu bölge civarına sınırlayacağı speküle edilmektedir.[21]
Çin’in casus uyduları hakkında mevcut bilgi yoktur. 1975’den 2001’e kadar
onyedi tane gözlem uydusu fırlatıldığı, bunların onbeşinin başarılı bir şekilde
geri yakalandığı ileri sürülmektedir. Bu uydular dijital değildir; görüntüler,
Amerika’nın Corona uydularında olduğu gibi filme kaydedilmektedir. Film
bittiğinde uydu (ya da film kapsülü) dünyaya düşürülerek atmosferde
yakalanmaktadır. Bu uyduların çözünürlük kalitesi hakkında bilgi yoktur. Şu an
Çin, dijital görüntü indirme üzerine çalışmalar yürütmektedir ve 1-m
çözünürlükte uydu geliştirdiği sanılmaktadır. Sinyal ve elektronik casus uydu
yetenekleri hakkında da bilgi yoktur.[22]
Çin Fen-Yung serisi yakın ve sabit yörüngeli meteoroloji uyduları
geliştirmiştir.
Çin’in anti-uydular geliştirmeye
çalıştığına dair bilgiler mevcuttur ve bu çalışmaların 1980’lerde başladığı
sanılmaktadır. Çin’in ASAT geliştirmesindeki temel mantık, Amerika’nın ileri
askeri uzay yeteneklerine karşı önlem almaktır. Benzer sistemleri geliştirmek
Çin için çok pahalı olacağından, onun yerine karşıt sistemler geliştirerek
kendi güvenliğini ya da caydırıcılığını sağlamaya çalışmaktadır.[23]
Hong Kong’da yayınlanan Sing Tao Daily
gazatesindeki habere göre Çin’in parazit uydular geliştirdiği ileri
sürülmektedir. Parazit-uydu hedef uyduya yapışarak, aldığı komutla hedef uyduyu
imha etmektedir.
Uzay yapısı[24]
Askeri ve sivil uzay programları
tek bir merkezden yürütülmektedir. Teknoloji üretimi de aynı birimler tarafından
yapılmaktadır. Çin’in uzay organizasyonu Şekil 2-3’de verilmektedir. Şekilde
bahsedilen uzay birimleri şunlardır:
Devlet Konseyi: Konseyde devlet bakanları ve
çeşitli komisyonlar bulunmaktadır. Bu konsey 1954 yılında kurulmuştur ve devlet
işlerinin genel planlaması ve uygulamasını koordine etmektedir. Uzayla ilgili
olarak konseyde Space Leading Grup (SLG) adında bir uzay grubu vardır. 1989
yılında kurulmuştur. Uzay politikalarını belirmekte ve uygulanmasını
sağlamaktadır. Amaçlarından birisi de uzay çalışmaları arasında koordinasyon ve
uyum sağlamaktır. Yalnız SLG’nin bugün için rolünün tam olarak ne olduğu
bilinmemektedir.
The Commission of Science,
Technology and Industry for National Defense (COSTIND): Devlet Konsey’i içinde olup
askeri ve sivil uzay projelerini, stratejik silah programları vs.
belirlemektedir.
China National Space
Administration (CNSA): Çin’in uzayla ilgili uluslararası ilişkilerini yürütür.
Çin’in yurtdışına açılımını sağlayan bağlantı noktasıdır; bir nevi uzay ajansı
gibi çalışır. CNSA ve CASC arasında personel alışverişi yapılmaktadır.
China Aerospace Corporation
(CASC):
Projeler COSTIND tarafından belirlenir ve CASC ise uygulamasını yapar. CASC,
CNSA’nın aksine ülke içindeki uzayla ilgili işleri yürütür. CASC’da 270 binden
fazla kişi çalışmaktadır. Bunun 100 binden fazlası mühendistir. CASC ayrıca,
tüketicilere yönelik sivil teknolojiler de geliştirmektedir. Bunlar arasında
bilgisayarlar, haberleşme ve elektronik ürünleri vardır.
China Great Wall Industry
Corporation (CGWIC): CASC’a bağlı olup, Long March roketlerini kullanarak dünya
pazarına ticari fırlatma hizmeti vermektedir.
China
Aerospace Machinery and Electronics Corporation (CAMEC): CASC’a
bağlı, elektronik ürünler ve makinalar üretmektedir.
China
Aerospace Science and Technology Corporation (CASTC): Hiyerarşik olarak CASC’a
bağlıdır. CASTC altında üç ayrı organizasyon yer almaktadır. Bunlardan China
Academy of Space Technology (CAST) uydu geliştirmekte; China Academy of Launch
Vehicle Technology (CALT), uzay fırlatma araçlarını geliştirmekte; ve Shanghai
Academy of Spaceflight Technology (SAST) uydu geliştirmektedir.
Sonuçlar
Çin’in
ilk başlangıçtaki uzay çalışmaları ihtiyaç kaynaklıdır. Ancak son yıllarda
prestij amaçlı çalışmalara başlamıştır. Bunun ardındaki en önemli motivasyon
Çin’in Asya’daki liderlik arayışıdır. Çin aynı zamanda işbirliğine çok açık bir
ülkedir ve yetmişden fazla ülke ile işbirliği yaptığı söylenmektedir.
Ekonomik
olarak sürekli büyüme gösteren Çin, uzay teknolojilerinin pazarlanmasına da çok
büyük önem vermektedir. İş gücünün ucuz olması nedeniyle, uzay teknolojilerinin
maliyeti batıya göre daha azdır. Bu da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler
için daha ucuza tenoloji transferi yapmak için bir fırsattır. Diğer yandan
teknoloji geliştirme maliyetinin düşük olmasının tek başına hiç bir anlamı
yoktur. Çin’in sahip olduğu teknolojinin seviyesi, bunu hangi fiyattan
pazarlayacağı ve teknoloji transferi konusundaki yaklaşımları da Türkiye gibi
uzay altyapısı kurmaya çalışan ülkeler için çok önemli diğer etkenlerdir.
[1] Çin’in uzay çalışmaları hakkında çok fazla
yayımlanmış bilgi bulunmamaktadır. Özellikle askeri uzay programları ve
harcamaları gibi konular, Çin tarafından gizli tutulmaktadır.
[2]
Thompson ve Morris, s. 1-5.
[3]
“China and the Second Space Age,” Futron Corporation, 15 Ekim 2003.
[4] Marcia S. Smith, “China ’s Space Program: A Brief
Overview Including Commercial Launches of U.S.-Built Satellites,” Congressional
Research Service Report (Washington, D.C.: The Library of Congress, 23 Haziran
1998), s. 1-11.
[5]
“China and the Second Space Age.”
[6] Smith, s. 1-11.
[7]
Thompson ve Morris, s. 5.
[8]
Bir hipoteze göre 1986 ve 1987’lerde Amerika’daki roket fırlatmalarının başarısız
olmasının nedeni, bu roketlerin nasıl çalıştığını iyi bilen roket uzmanlarının
emekli olmasıyla yerlerine geçen yeni uzmanların yeterli bilgi ve deneyime
sahip olmamasıdır. Ref. Stephen B. Johnson, “Management of Space Enterprise.”
[9]
Thompson ve Morris, s. 5.
[10]
Leonard David, “The Next Great Leap Forward - China Readies Shenzhou 4,” Space.comNews,
http://www.space.com/missionlaunches/shenzhou_update_020830.html.
[11]
“China and the Second Space Age.”
[12]
“China Eyes 2017 Moon Landing,” CNN, Science and Space News, 4 Ekim
2005.
[13]
Yabancı literatürlerde “Great Proletarian Cultural Revolution” olarak
geçmektedir.
[14]
Thompson ve Morris, s. 4-5.
[15]
Loral ve Hughes olayı Bölüm 2.3. Politik ve Yasal Düzenlemeler’de ayrıca
anlatılmaktadır.
[16]
Thompson ve Morris, s. 8.
[17]
“A Future for U.S.-China Space Cooperation?” Space News, 13 Aralık, 2004,
[18]
Thompson ve Morris.
[19]
İbid, s. 21.
[20]
Encyclopedia Astronautica, “Beidou,” http://www.astronautix.com/craft/beidou.htm.
Ziyaret tarihi 14 Aralık 2005.
[21]
İbid., s. 21-22.
[22]
İbid, s. 22.
[23] Phillip Saunders, Jing-dong Yuan, Stephanie Lieggi ve
Angela Deters, “China's Space Capabilities and the Strategic Logic of
Anti-Satellite Weapons,” Center for Nonproliferation
Studies, 22 Temmuz 2002. http://cns.miis.edu/pubs/week/020722.htm.
[24]
Thompson ve Morris, s. 1-14.
[25] Gil Siegert, “The Chinese Space
Program.” Report of the Commission To Assess The Ballistic Missile Threat To
The United States .
Pursuant to Public Law 201 104th Congress. 15 Temmuz 1998. Appendix III:
Unclassified Working Papers; The Nuclear Threat
Initiative , “China Aerospace Corporation Organization (CASC),” http://www.nti.org/db/china/casc.htm,
Ziyaret tarihi
20 Aralık 2005; Robert Peckyno ve Eligar Sadeh, “Politcal and Policy Evolution
of Chinese Lunar Plan,” IAF Conference Paper, 2004.
No comments:
Post a Comment